gebelikte vitamin kullanımı Antalya

Toplam 4 konu/makale/uzmanlık bulundu.

Gebelik

GEBELİĞİN ERKEN  BELİRTİLERİ NELERDİR ?

  • adet kanamalarının kesilmesi,lekelenme tarzında kanama veya  adet kanamalarının az olması
  • kusmanın eşlik ettiği veya etmediği bulantı
  • sık idrara çıkma
  • yorgunluk
  • bebek hareketlerinin hissedilmesi (gaz hareketleri gibi hafif de olsa) 
  • memede şişlikler
  • vajen ve dış genital organlarda renkte koyulaşma
  • genel cilt renginde koyulaşma,sivilcelenme,hafif kıllanma
  • kadının kendini psikolojik olarak gebe hissetmesi 
Bu durumlarda hiç olmazsa idrarda gebelik testi yaptırmanız ya da bize gelip, bu müjdeyi bizim vermemizi sağlamanız gerekiyor… 

GEBELİKTE BESLENME

Anne iyi ve doğru beslenmezse ölü doğum, erken doğum, düşük ağırlıklı doğum gibi tehlikelerle karşılaşabilir. Kendisinde ise kansızlık, tansiyon problemleri, vücutta su tutulması, yorgunluk, diş kayıpları ve kemik problemleri olabilir.

GEBELİKTE  YETERLİ BESLENME NASIL OLMALI ?

Normal bir gebelik sürecinde annenin kendi gereksinimine ek olarak tükettiklerinin bebeğe aktarılması, gebelikte kilo alımının  10-12 kg olması demektir. Bu artışı sağlayabilmek için ek olarak günlük 20 gr. Protein, 15-20mg. Demir, 500mg. Kalsiyum ve ortalama 300 kalorilik enerji artışı gereklidir.
Doğru beslenme için besin çeşitliliğini arttırmak gerekir.
Besin grupları  içerisindeki  gıdalardan  biriniyemiyorsanız , bir diğerini tüketerek  de doğru beslenebilirsiniz.
ET, YUMURTA, KURUBAKLAGİL GRUBU: Beyin, kas, kemik ve dişlerin gelişimi ve kan yapımında görevlidir.Gebelikte protein ihtiyacı  ve gebelikte demir ihtiyacını  karşılarlar.
SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ: Kemik, diş gelişimi ve büyüme ile görevlidirler. Protein ve kalsiyum kaynağıdırlar.Gebelikte kalsiyum alımı önemlidir.
SEBZE VE MEYVELER : Büyüme ve gelişme için vitamin ve mineralleri sağlarlar.
TAHILLAR: Enerji ve B gurubu vitaminleri içerdiklerinden büyüme ve gelişmeye yardımcı olurlar.
YAĞLAR VE ŞEKERLER : Sadece enerji içerirler. Enerji gereksinimine yardımcı olurlar. 

GEBELİKTE GEREKLİ BESİNLER VE ÖLÇÜLERİ

Besin Miktarı
SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ
2 Su Bardağı süt veya yoğurt 1 porsiyon peynir (2 dilim) veya 2 yemek kaşığı çökelek
ET ,YUMURTA ,KURUBAKLAGİLLER
1 Yumurta 
1 porsiyon et, balık, tavuk, hindi (60-90gr.) 
1 porsiyon kurubaklagil yemeği (120gr)
TAZE SEBZE VE MEYVELER
2 Porsiyon pişmiş taze sebze 
3 porsiyon çiğ taze sebze 
2-3 adet orta boy meyve veya taze meyve suyu
TAHILLAR
6-8 İnce dilim ekmek 
1 porsiyon pilav veya makarna 
1 porsiyon çorba
YAĞLAR
3-4 Silme yemek kaşığı sıvı yağ
ŞEKERLER
1-2 Tatlı kaşığı bal, reçel veya pekmez

GEBELİKTE BESLENMEDE DİKKAT EDİLECEK KONULAR

Yaş, boy ve hareketliliğinize  göre uygun kiloda gebeliğe başlamak gereklidir. Çok kilolu bir gebeyi zayıflatmak bu süreçte doğru değildir, kilosunu korumaya çalışmak, ilk üç ayda kalori eklemesi yapmamak gerekir. Yüksek kalorili yiyeceklerden fazla almasına engelleyerek , gebelik için gerekli besin ögelerini aldırmak esastır.
Yaşı küçük gebelerde veya  çok hareketli gebelerde ise alınması gereken kilonun sağlanması ve ek olarak gebelik için artan gereksinimin karşılanması sağlanmalıdır.
Gebelikte ağırlığın takibi çok önemlidir. İlk üç ayda 0,5-2 kg, sonraki aylarda ise ortalama 1.5-2.0 kg, ağırlık kazanması uygundur. Çok zayıf gebelerde, dengesiz ve yetersiz beslenen gebelerde  düşük ağırlıklı doğum, erken doğum, ölü doğum  görülebilir. Çok kilolu hamilelerde hipertansiyon, şeker hastalığı, doğum güçlükleri gibi problemler görülebilir. Bu nedenle anne adaylarının gebelik öncesi kontrolleri yapılması, gebe kaldıktan sonra her ay hamilelikte kilo alımının izlenmesi gerekmektedir.
Çay, kahve gibi içeceklerin yemekle birlikte tüketimini azaltıp, yerine ayran, süt, meyve sularını tercih ediniz. 
Sebze ,meyve, kurubaklagilleri iyi yıkadıktan sonra  yemelisiniz.Sebzelerin,makarnanın haşlama sularını dökmeyip , suyunu çektirerek az suyla pişirmek  ya da sularını çorbalarda kullanmak iyi olur. 
Sigara,alkol kullanmamak , sigara dumanına maruz kalmamak gereklidir. 
Yemeklerde iyotlu tuz kullanılmalıdır. Tansiyon yüksekliklerinde yemekleri az tuzlu pişirmelisiniz. 
Hamilelikte hazır yiyeceklerden kaçınıp doğal besinler tüketmelisiniz. Hazır meyve suları , içecekler, hazır çorbalar yememelisiniz.Mevsimine göre sebze ve meyveler tüketmelisiniz. 
Et, balık, tavuk, kurubaklagil tüketimini birer gün ara ile yaparak bıkkınlık yaratmadan doğru beslenmelisiniz. 
Süt içemiyorsanız yoğurt veya ayran tüketiniz. Peynir yerine çökelek tüketebilisiniz. 
Yağda kızarmış hamur tatlılar ve unlu tatlılar yerine, meyve ve sütlü tatlıları tercih ediniz.

HAMİLELİKTE DİET LİSTESİ

Gebelikte diet listesine örnek olarak aşağıdaki liste verilebilir.
SABAH:
  • 1 bardak süt, 
  • 1 yumurta, 
  • 1 dilim peynir, 
  • 1 orta dilim ekmek, 
  • 1 domates, 1 salatalık, maydanoz, yeşil biber, dereotu v.b
ÖĞLEDEN ÖNCE :
  • 1 meyve + 1 bardak ayran + 1 ince dilim ekmek
ÖĞLE:
  • 1 Porsiyon etli kurubaklagil yemeği 
  • 1 porsiyon pilav veya makarna 
  • 1 bardak ayran 
  • 1 porsiyon salata 
  • 1 orta dilim ekmek ,1 adet meyve
İKİNDİN:
  • 1 dilim ekmek+ 1 dilim peynir + domates , salatalık + 1meyve
AKŞAM:
  • 1 porsiyon et, balık, tavuk (sebzeli) 
  • 1 porsiyon zeytinyağlı sebze yemeği 
  • 1 bardak ayran, 
  • 1 porsiyon salata , 1orta dilim ekmek
GECE:
1 su bardağı süt veya 1 porsiyon sütlü tatlı + 1 porsiyon meyve
Kahvaltıda veya ara öğünlerde 5 zeytin, 1tatlı kaşığı bal, pekmez, reçel tüketilebilir. 
1 porsiyon meyve : 1orta boy elma, portakal veya küçük bir salkım üzüm, ince bir dilim karpuz veya kavun, yarım muz veya greyfrut olabilir.
DİPNOT: Yedikleriniz bebeğinizin sağlığını direkt olarak etkileyebilecek güçtedir.Gebelik öncesi evrelerden itibaren beslenmenize dikkat etmelisiniz.
 

GEBELİK BULANTILARI

Şikayetler günde 6 saatten fazla oluyorsa ve günde 5 kezden fazla kusma oluyorsa  hamilelikte  şiddetli bulantı kusmadan bahsedilir. Gebelikten önce vitamin kullanımı durumunda, bulantıların daha az olduğu görülmüştür.

GEBELİKTE BULANTI NE ZAMAN BAŞLAR, GEBELİKTE BULANTI NE ZAMAN BİTER ?

Hamilelik  bulantıları genelde sabahın erken saatlerinde başlar ve kimi zaman gün içinde de devam eder.Genelde son adet tarihinden 6 hafta sonra görülmeye başlar.Bu sıkıntı veren belirti, yaklaşık 6-12 hafta devam eder.Nadiren adet gecikmesi olur olmaz da bulantının başladığı görülür.

HAMİLELİKTE BULANTI HANGİ DURUMLARDA DAHA ÇOK OLUR ? HAMİLELİKTE BULANTI NEDENLERİ NELERDİR ?

Doğum Doktoru

Antalya Kadın hastalıkları ve Doğum Doktoru

KİMLER NORMAL DOĞUM YAPABİLİR ?

  • -Gebelikte ve doğum anında  fazlaca komplike eden ciddi sıkıntılarınız olmamışsa ,
  • -Bebeğiniz çok iri değilse(genelde ilk doğum için üst sınır 4000 gr dır),
  • -Bebek 1500 gr dan düşük değilse
  • -Kemik yapınız dar değilse,
  • -Bebek uygun pozisyonla geliyorsa,
  • -Bebekte kalp atımlarında düşme yoksa
  • -Bebeğin inişi ve rahim ağzının açılması uygun hızda  gidiyorsa normal doğurabilirsiniz.

NORMAL DOĞUM HAKKINDA

Unutmayın ! Normal doğum, insanlığın  neslinin devam ettiği  ve aslında çoğunlukla  kendiliğinden bile gerçekleşebilen bir olay…
Eğer  bebeğin ve sizin sağlığınız elverişli olur da, olgunlaşma süreci denen rahim ağzının olgunlaştığı dönemi beklerseniz ve normal doğum için  şartlarınız  da uygunsa gayet güzel ve kolay  doğum yapmanız    mümkün olabilir.Yine de doğumun dinamik ve bazen değişken bir süreç olduğu bilinmelidir. Bu süreci iyi bilen  ve gelişebilecek sıkıntıları öncesinden sezen bir hekime ihtiyacınız var.

DOĞUMA GİDERKEN HAZIRLIKLARIMIZ NELER OLMALI?

Elinizde gebelik takiplerinizle ilgili dosyanız olsa iyi olur.Doğum hazırlıklarınız ve doğum bavulunuz  yanınızda bulunmalı.Bu hazırlıklarınıza işini iyi bilen bir bebe mağazası da yardımcı olabilir.Artık internet ortamında da güzel ve sağlıklı ürünler bulabiliyoruz.Yine de:
  • -3 takım iç zıbınlığı da olan bebek takımı(bebeğin doğum sonrası ilk giydiği kıyafet ıslaklığını emer ve hafifçe ıslanabilir,değiştirilmesi gerekebilir)
  • -Mevsime göre ince veya kalın bir battaniye ( bebeklerin ısı kaybı çoktur ve ilk etapda sıkıca örtülmesi gerekebilir.)
  • -Kumaş mendil(bebeklerde ilk  3 günde köpüklü salya çok gelebilir.Bunu silmek için kullanırsınız)
  • -Islak mendil
  • -Bebek bezi  çoğunlukla hastaneler tarafından karşılanmaz.Kendinize hasta bezi ve yatak koruyucu almanıza gerek yoktur.Artık hastanelerde hemşirelik bakımı esnasında bu tür malzemeler veriliyor.
  • -Terlik ,soket çorap ( doğum esnasında üşüyebilirsiniz )
  • - 2 takım uzun,önü düğmeli(rahat emzirebilmeniz için) gecelik
  • -İsterseniz kendinize özel bardak,tabak,çatal,kaşık vs.
  • -İsterseniz biraz makyaj malzemesi(doğum sonrası soluk ve yorgun gözükürsünüz )
  • -Fotoğraf makinası, kameranız
  • -Her ihtimale karşın küçük boy biberon ve güvenilir bir mamanın yenidoğanlar için olan formu
  • -Silikon meme başlıkları (gereksinim olursa da alınabilir)
  • -İsterseniz ikram için çikolatanız
  • -Kırmızı taç ya da bandınız 

DOĞUM HAZIRLIKLARI NE ZAMAN BAŞLAMALI ?

Bebek alışverişi kendimize yaptığımız alışverişten bile daha keyifli. Bu yüzden alışverişe ilk aylardan başlayan hastalarımız var. Nadir de olsa çok erken tahminlerimizde bebek cinsiyetinde yanılabiliyoruz.Bazen gebeliklerde olumsuzluklar olabiliyor sakatlıklar gibi. Dolayısıyla bu tür hazırlıklar anneyi daha da yıpratıyor.En iyisi hazırlıklarımıza 6. Ayda başlayıp 7. Ayda artık bavulumuzun hazır olması. 

NORMAL DOĞUM NASIL YAPILIR ?

Doğum eğer ilk doğumsa ikinci,üçüncü doğumdan daha uzun süreceği bir gerçek.Hem de ilk doğumda daha genç ve tecrübesiz oluyorsunuz.Doğumda size yardımcı olabilecek hiç olmazsa sırtınızı ovuşturacak, güvendiğiniz ve sakin bir hanımın olması işimizi kolaylaştırabiliyor.
Rahim kramplarınızı düzenlemek ve arttırmak için destekleyici sancı takabiliyoruz.Rahim ağzınızı açan gevşetici ilaçlar uyguluyoruz.Zaman zaman bebeğin kalp atışlarını dinliyoruz.Eğer dışkı kanalınız doluysa ve bazen doğum ağrılarını arttırmak için lavman yapabiliyoruz.Açılmanızı ve bebeğin inişini takip ediyoruz. Eğer doğum sürecinden önce kemik yapınızın  nasıl olduğuna ve bebekle uyumuna bakmışsak genelde açılmanız ve iniş zaten sorunsuz oluyor.Kimi zaman bebeğin çatıya yanlış girişleri olabiliyor.Bu durumda beklemek, dinlendirmek, tekrar sancı uygulamaları gerekebiliyor.

EPİZYO NEDİR ?

Epizyo doğumu kolaylaştırmak için genelde vajenin sağ tarafına yaptığımız 4-5 cm derinliğinde bir kesidir.Doğumda  vajenin kesilmesi sırasında lokal anestezi ile uyuşturduğumuz için ağrı hissetmezsiniz.Doğum sonrası tekrar vajen kaslarını karşılıklı getirir, epizyoyu dikeriz.Epizyo dikişinde estetik dikiş kullanabiliriz.Estetik dikiş yapılmasa bile vajende ciddi bir iz kalmamaktadır.iyileşme sonrasında düzgün dikilen dikişlerde  vajenin sıkılığında çok fazla değişiklik olmaz.

DOĞUMDA VAJENİ KESMEK ZORUNDA MIYIZ ?

Her zaman epizyo yapmak zorunda değiliz.Yine, bu konuda da annenin doğum sürecine uyumu ve ıkınması ,bebeğin çok iri olmaması çok önemli.Az önce bahsettiğim gibi, olgunlaşma dediğimiz yumuşama dönemini yaşamışsanız, vajen de bu etkiden faydalanır ve esner.
Eğer ciddi yırtıklar oluşmayacağına ve bebeğin zorlanmayacağına inanıyorsak kesi yapmamız gerekmeyebiliyor.Zaten epizyoyu ikinci doğumlarınızda nadiren açmak gerekiyor.
Epizyo kullanılmadığında, pelvik taban kaslarının daha kuvvetli kalabileceğini düşünen ekoller de var.Ama ıkınmada güçlük olursa bebeğin çıkışının uzaması ve kalp atışlarının düşmesi istenen bir durum değil.Yani gerekli olursa doğumda  epizyo açılması uygundur.

DOĞUM KESİSİ BAKIMI

Eğer dikişleriniz düzgün atılmışsa doğum sonrası epizyo bakımı için  özel bir uğraşı gerekmez.Bu bölgelerin savunma sisteminin, diğer bölgelerimize göre daha iyi olduğu ve daha hızlı iyileştiği bilinir.Bu yüzden özel bir perine bakımı gerekmeyebilir.Temiz ve kuru bırakmanız genelde yeter.Bu dikişler emilen iplerle atıldığı için epizyonun dikişlerinin alınması gereksizdir.Dikiş alanınızı suyla yıkayabilirsiniz fakat sonrasında muhakkak kurulamalısınız.
Bebeğinde sarılık olması gibi  problemlerle hastanede  yatışın devam ettiği annelerde, bakım biraz daha önemli.Bu durumda  antiseptik sıvılarla 1 hafta kadar pansuman iyi olacaktır.

DOĞUM SONRASI İLAÇLAR

Doğum sonrası reçeteniz muhakkak olur.Bu reçetede ağrı kesiciler, demir ilaçları bazen antibiyotik bulunur.Bu ilaçları kullanmaktan çekinmemelisiniz.Doğum sonrası kullanılan ilaçlar süte az geçen ya da geçmeyen ve sütünüze geçse bile bebeğe zarar vermeyen ilaçlardan seçilir. Doğum sonrası demir ilacı kullanımı  özellikle ilk 3 ayda gereklidir.

DOĞUM SONRASI AKINTI 

Doğumdan  sonra akıntı  40 gün kadar sürer. Lochıa (loşi) denen, hafif mayalı kokulu bir akıntı gelir.Bu akıntı ilk etapta kanlı gelir ama 4-5 gün sonra rengi giderek açılır.Bu akıntı giderek yoğun kanamalı hale gelirse önemlidir.

DOĞUMDAN SONRA NELERE DİKKAT ETMELİYİZ ?

Doğum sonrası ateş, doğum sonrası parçalı kanamalar, doğum sonrası yoğun kanamalar, yara yerinde şişme ve akıntılar, doğum sonrası göğüs ağrıları, doğum sonrası nefes darlıkları, aşırı halsizlik ve yorgunluklar, aşırı ve giderek artan ağrılarınızın olması, gaz ve dışkı çıkarmada güçlükleriniz varsa, bulantı ve kusmalarınız oluyorsa doğumunuzu gerçekleştiren doktorunuzla görüşmelisiniz.

DOĞUM SONRASI MEME BAKIMI 

Gebelikten Korunma Yöntemleri

GEBELİKTEN KORUNMA YÖNTEMLERİ NELERDİR ?

1-Bariyer yöntemler: kondom, diyafram, spermisit.
2-Kombine hormonal kontraseptif yöntemler (doğum kontrol hapları, enjekte edilen yöntemler ,ertesi gün hapları, vajinal halkalar, traansdermal kontraseptif patch ler )
3-Sadece progesteron içeren yöntemler (deri altı implantlar, enjekte edilen yöntemler, minipill  ,ertesi gün hapları)
4- Spiral ( RIA)
5-Cerrahi sterilizasyon.
6-Erkek kontrasepsiyonu
7-Doğal yöntemler
8-Emzirme.

EN ETKİLİ KORUNMA YÖNTEMİ NEDİR ?

Korunma yöntemlerinin başarısı yönteme ve kişinin uyumuna göre farklılıklar gösterir.

BU KORUNMA YÖNTEMLERİNİN 100 KADIN YILINDAKİ BAŞARI ORANI :

  • Kol içi implant  ile gebe kalma  % 0,04
  • Spermisid                                         %3
  • Kombine oral kontraseptifler     % 0,1
  • Progesteron içeren oral kontraseptifler % 0,05
  • Diyafram                                          % 6
  • Prezervatif                                        % 2
  • Depoprovera                                  % 0,03
  • Bakırlı RIA                                        % 0,8. 
Bakırlı  spiraller de bakır yüzeyi 300 mmkareden daha fazla olanlar daha koruyucudur.
spiral ile gebe kalma        % 0-0.6  riskine sahiptir.
Bariyer yöntemleri olan prezervatif, diyafram gibi yöntemlerin koruyuculuk oranları daha düşüktür.

DOĞUM KONTROL HAPLARI 

DOĞUM KONTROL HAPLARININ ETKİSİ NASIL OLUR ?

Doğum kontrol hapları pekçok etkiyle korur. Yumurtlamayı baskılar. Rahim ağzındaki mukusu kalınlaştırarak sperm geçişini azaltır. Rahim iç duvarını incelterek gebeliğin rahime yapışmasını engeller. Tüplerdeki hareketliliği azaltarak sperm geçişini azaltır.

DOĞUM KONTROL HAPLARI NASIL KULLANILIR ?

İlk başlangıçta her zaman adetin ilk günü içmeye başlanmalıdır.Diğer kutular ilk güne denk gelmeyecektir.Her gün aynı saatlerde hap almanın hatırlanması gerekir.Kutuda buunan hap sayısı türlere göre değişebilir. 28 haplık doğum kontrol haplarında ara verilmeden içilir.Hapın son tabletlerinde adet kanaması görülür. 21 haplık doğum kontrol haplarında kutu bitince 7 gün ara verilir ve tekrar yeni bir  kutuya başlanır.Bu 7 günlük arada adet görülür.

DOĞUM KONTROL HAPININ UNUTULMASI DURUMUNDA

1 hap unutulduğunda hatırlandığı vakit hemen alınmalı, ayrıca o günün hapı da içilmesi gereken saatte içilmelidir. İlk 15 günde 2 kezden fazla unuttuysanız başarı oranı düşecektir.Doğum kontrol hapı kullanımını sık unutuyorsanız da başka bir yöntemle korunmakta fayda olur. 

DOĞUM KONTROL HAPLARININ YARARLARI VAR MIDIR ?

Doğum kontrol haplarının yararlı etkileri de vardır. Dış gebelik riskini azaltır. Düzenli adet görmeyi sağlar. İlaç içiminde pelvik enfeksiyon riskini azalır. Kemik mineral dansitometrisi üzerine faydaları olabilir. Ateroskleroza karşı korur. iyi huylu meme hastalıklarını azaltır. Over kisti sıklığını azaltır. Adet kanaması  miktarı  azalır , daha kısa ve düzenli hale gelir. Adet kramplarını azaltma konusunda etkindir. Adet öncesi gerginliği azaltır, yumurtalıklarda kist oluşumu azalır. Kıllanmayı azaltan etkisi vardır ve akneye iyi gelir. Endometrial ve over kanseri oluşumunu azaltır. Bazı PID nedenlerine karşı koruyucudur . İyi huylu meme hastalıklarını (kist ve fibroadenom gibi) azaltabilir. Kemik erimesi riskini azaltır.

DOĞUM KONTROL HAPLARININ YAN ETKİLERİ

Oral kontraseptiflerdeki hormon düzeyleri yıllar içerisinde düşürülmüş  ve doğala yakın hormon çeşitleri kullanılmaya başlanmıştır
Özellikle ilk 3 ayda bulantı, kusma, mide yanması yapabilir. Başağrısı , memelerde hassasiyet, göğüslerde gerginlik, adet kanamasında azalma, lekelenme tarzında kanama, kanda pıhtılaşma özelliğini arttırma gibi yan etkiler görülebilir. Uzun süreli kullanımda adetleri kesebilir. Kilo artışı olabilir. Bazı kadınlarda depresyon, cinsel istekte azalma gibi ruhsal değişikliklere neden olabilir. 
Barbitüratlar, fenitoin, fenilbutazon, rifampisin ve diğer bazı antibiyotiklerle doğum kontrol hapları ilaç etkileşimi vardır ve bu durumda yan etkiler artabilir.
Hipertansiyonlularda, 35 yaş üzerindeki hanımlarda , günde 20 sigaradan fazla içenlerde derin ven trombozlarına, inmeye, kalp krizine neden olabilir. Kan basıncını yükseltebilir, klamidya enfeksiyonu riskini artırır.

DOĞUM KONTROL HAPLARINDA VENÖZ TROMBOEMBOLİ RİSKİ

Düşük dozlarda bile kanda pıhtılaşma riskini 3-4 kat arttırır. Risk kullanılan östrojen cinsi ve dozuyla beraber değişir.
Yaş  ve kilo arttıkça doğum kontrol haplarındaki riskler artar.
Doğum kontrol hapları sigara içiminde pıhtılaştırma özelliğini daha da arttırır. 35 yaş üstü sigara içen hanımlarda doğum kontrol hapları kullanılmamalıdır. Sağlıklı,  sigara içmeyen kadınlarda doğum kontrol hapları kalp krizi ve felç riskini arttırmaz.
Protein C rezistansı, faktör 5 eksikliği gibi pıhtılaşma hastalıklarında da kullanılmamalıdır.
Hipertansiyonu olan, 35 yaş altı, sigara içmeyen, ilaçla hipertansiyonu kontrol altına alınmış olan hastalarda düşük doz doğum kontrol hapları kullanılabilir.
Diabetli hastalar damar komplikasyonu yoksa, 35  yaş altı ve sigara içmiyorsa, düşük doz  doğum kontrol hapı kullanabilirler. Fakat bu hastalarda kardiyovasküler risk faktörü varsa ve damar hastalıkları varsa,  şeker hastalığında doğum kontrol hapı kullanamazlar.

DOĞUM KONTROL HAPI MİGRENLİ HASTADA KULLANILIR MI?

Aurasız migrende doğum kontrol hapı düşük dozlu olanlardan seçilebilir. Fakat auralı migren atakları varsa kullanılmamalıdır.Migren hastaları ileri yaş, sigara kullanan ve hipertansiyonlu hastalarsa da doğum kontrol hapı kullanmamalılar.

DOĞUM KONTROL HAPI HİPERLİPİDEMİDE KULLANILIR MI ?

Kandaki yağ yüksekliklerinde doğum kontrol hapı kullanımı konusunda kesin kontrendikasyon yoktur. Trigliserid düzeyi 250 mg/dl üzerindeyse ve damarsal hastalık , sigara içimi varsa tercih edilmemelidir.
Trigliserid 750 mg/dl üzerindeyse kesin kontrendikedir.

DOĞUM KONTROL HAPI EPİLEPSİDE KULLANILIR MI?

Epilepside doğum kontrol hapı nöbet sıklığını arttırmaz. Fakat kullanılan epilepsi ilaçları doğum kontrol hapı etkinliğini azaltırlar. Epilepsili hastada uzun etkili yöntemler ,spiral ve tüplerin bağlanması gibi  tercih edilebilir.

DOĞUM KONTROL HAPLARI SAFRA KESESİ HASTALIKLARINDA KULLANILIR MI ?

Doğum kontrol haplarının safra kesesi hastalıkları, safra kesesinde taş, kolesistit öyküsü olanlarda kullanımı pek önerilmemektedir.Safra akışkanlığını değiştirebileceği düşünülür.

DOĞUM KONTROL HAPININ SLE HASTALARINDA KULLANIMI

Doğum kontrol hapları sistemik lupus hastalarında atak sıklığını arttırır. SLE 'de doğum kontrol hapı kullanımı ( östrojen içeren yöntemler ) yerine sadece progesteron içeren yöntemler tercih edilebilir.

Gebelikte Beslenme

Gebelikte Beslenme Antalya | Op. Dr. Güray Ünlü Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

Gebelikte Doğru Beslenmenin Önemi

Gebelik, kadının yaşamındaki en özel ve en hassas dönemlerden biridir. Bu süreçte annenin beslenme düzeni sadece kendi sağlığını değil, bebeğin gelişimini de doğrudan etkiler.
Doğru ve dengeli beslenme, bebeğin organ gelişimi, beyin fonksiyonları, doğum ağırlığı ve bağışıklık sistemi üzerinde belirleyici rol oynar.
Antalya’da hizmet veren Op. Dr. Güray Ünlü, gebelik sürecinde anne adaylarının bireysel ihtiyaçlarına göre oluşturulan bilimsel temelli beslenme programları ile anne ve bebek sağlığını korumayı hedeflemektedir.


Gebelikte Vücutta Meydana Gelen Değişiklikler

Gebelik süresince kadın vücudu hem hormonal hem metabolik açıdan büyük değişiklikler geçirir.
Bu değişimler enerji, vitamin ve mineral ihtiyacını artırır:

  • Kan hacmi %30-40 oranında artar

  • Böbrek ve karaciğer fonksiyonları farklı çalışmaya başlar

  • Metabolizma hızı yükselir

  • Bağışıklık sistemi dengeli çalışmak zorundadır

  • Kalsiyum, demir, folik asit ve B12 vitamini ihtiyacı artar

Bu nedenle gebelikte “iki kişilik yemek” değil, “iki canlı için dengeli beslenmek” esastır.


Gebelikte Günlük Beslenme Düzeni Nasıl Olmalı?

Antalya’da Op. Dr. Güray Ünlü, anne adaylarına kişisel özelliklerine, gebelik haftasına ve kilo kontrolüne göre özel beslenme planları önerir.
Genel olarak günlük beslenme şu şekilde olmalıdır:

  • 3 ana + 3 ara öğün düzeni

  • Taze sebze, meyve, tam tahıllar, süt ürünleri ve protein kaynaklarının dengeli tüketimi

  • Rafine şeker, aşırı tuz ve hazır gıdalardan kaçınma

  • Günde en az 8-10 bardak su tüketimi

  • Düzenli hareket ve yürüyüş


Gebelikte Alınması Gereken Temel Besin Grupları

1. Protein

Bebeğin hücre ve doku gelişimi için gereklidir.
Kaynaklar: Et, tavuk, balık, yumurta, süt, yoğurt, peynir, mercimek, nohut, kuru fasulye.

2. Karbonhidrat

Vücudun enerji ihtiyacını karşılar.
Kaynaklar: Tam tahıllı ekmek, bulgur, yulaf, kepekli makarna.

3. Yağlar

Beyin gelişimi ve hormon üretimi için önemlidir.
Kaynaklar: Zeytinyağı, avokado, ceviz, badem, keten tohumu.

4. Vitamin ve Mineraller

  • Demir: Kansızlığı önler (Kırmızı et, yeşil yapraklı sebzeler).

  • Kalsiyum: Kemik ve diş gelişimi (Süt, yoğurt, peynir).

  • Folik Asit: Nöral tüp defektlerini önler (Yeşil sebzeler, baklagiller).

  • B12: Sinir sistemi gelişimi (Et, yumurta, süt).

  • C Vitamini: Demir emilimini artırır (Portakal, kivi, yeşil biber).


Gebelikte Kaç Kalori Alınmalıdır?

Kalori ihtiyacı gebelik haftasına ve annenin kilosuna göre değişir:

  • 1. Trimester (0–13 hafta): Ek kalori gerekmez.

  • 2. Trimester (14–27 hafta): Günde yaklaşık +300 kcal.

  • 3. Trimester (28–40 hafta): Günde yaklaşık +450 kcal.

Bu web sitesindeki içerikler tamamen  tanıtım ve bilgilendirme amaçlıdır. Sağlık probleminizin çözümü için doktor muayenesi gerekmektedir. Bu sitedeki bilgilerin hekim kontrolü olmaksızın uygulanması durumunda oluşabilecek her tür şikayet ve durumdan Op.Dr. Güray Ünlü sorumlu değildir. Bu sitede yer alan bilgiler hiçbir tıbbi işleme veya evde uygulamaya dayanak oluşturmaz. Kadın doğum ve jinekolojik konularda bilgilendirme amaçlı kişisel blog amacıyla, reklam/tanıtım amacı gütmeyen, ticari nitelikte olmayan bir web sitesidir. Bahsi geçen uygulamaların Op.Dr. Güray Ünlü Muayenehanesi`nde uygulandığı anlamı çıkarılamaz. Cerrahi işlemler SGK kapsamı dışında özel hastane şartlarında yapılmaktadır. Bu siteyi ziyaret edenlerin bu uyarıları okuyup anladığı ve kabul ettiği varsayılır. Bu uyarıları kabul etmiyorsanız bu siteden çıkmak için hemen tıklayınız.